Rojgar Merdoxi posted on November 11, 2010 15:16
Kuzey Kürdistan'da uzun yıllardan beri Saidler meselesi(Dr.Şivan ve Said Elçi) çeşitli aralıklarla gündeme geliyor. Kuzey Kürdistan ulusal kurtuluş hareketinin bağrında açılan bu yaranın üzerinde yaklaşık olarak 40 yıl geçmesine rağmen hala sıcağı sıcağına tartışılıyor.
Çünkü, iki Said'ın canına mal olan ve Kuzey Kürdistan hareketine büyük zararlar veren olay hakkında hala açığa çıkarılmayan bir dizi olay var.
Saidler olayının yaşandığı dönemin Kürd aktörleri,kişisel ve ulusal kaygılarla olay hakkında gereken bilgileri vermiyorlar.
Saidler olayı ile doğrudan ilişkili olan IKDP resmi olarn işin sorumluğunu TKDP'sine yüklüyor. O dönem Said Elçi ve Said Kızıltoprak ile birlikte hareketeden kadroların ezici çoğunluğu ya konuşmuyor veya ezop diliyle bilenen çelişkili bilgileri tekrar etmekten bıkmıyorlar.
Bazılarıda var olan bilgileri kendileriyle beraber mezara götürdü.
Saidlerle iligili araştırma yapan ve bir şeyler karalayan bir çok Kürd „Mit ayağı“ üzerine yoruyor. Fakat, şimdiye kadar herkesin üzerine birleştiği verilerde ortaya yok.
Eğer biz Faik Bucak'ın öldürülmesinide Saidler olayı ile birlieştirirsek çok kısa bir süre içinde Kürd ve Kürdistan davasına angaje olan 3 Kürd lideri imhaediliyor.
Faik Bucak „kan davasından“ dolayı, Said Elçi Dr. Şivantarafından ve Dr. Şivan ve arkadaşları Çeko ve Brusk'de Said Elçi'yiöldürdüklerinden dolayı imha ediliyorlar.
Sorunun bu kadar kolay olmadığı bilindiğinden dolayı hala sorun gündemini koruyor ve tartışılıyor.
O dönemi yakından yaşıyan Kuzey ve Güney Kürdleri Saidler Olayına ilişkin gereken bilgi ve belgeleri Kürd kamuouyu ile paylaşmayında tam bir kısır döngü ortamı oluştu.
O dönem Saidlerin çevreinde yer alan bir dizi kadro hakkında ciddi iddialar var.
Ama, bu kadrolar hala Kuzey Kürdistan'da ya aktif siyaset yada bazı çevrelere„ akıl hocalığı“ yapıyorlar.
Her halde bu gidişle Saidler olayı hakkında net birbilgiye sahip olabilmemiz için Türk Mit'inin arşivini açmasını beklememiz gerekecek.
Eğer Saidleri döneminde aktif rol alan kadrolar bu sorumluluklarını yerine getirmeseler, başkaları belki yarın bubilgileri/belgeleri Kürd hareketine karşı kullanır.
O zamanda farklı boyutlarda yine Kürdler zarar göreceklerdir. Gelecek Kürd kuşaklarıda bırakılan kötü mirasla hesaplaşmak zorunda kalacaklar.
Son dönemlerde Güney Kürdistan'da yaşanan bir olayı örnek vermek istiyorum.
Doğu Kürdlerinden İrfan Qaniferd diye biri Mam Celal'ın „yaşamı ve anıları“diye bir kitap hazırladı ve Farsça yayınladı. Qaniferd bu kitap için dünyanın dört bir tarafından Mam Celal ile ilişkisi olan yüzlerce insanla görüştü. Keza Mam Celal ile „yüzlerce saat boyunca“ (kend söylemi) görülüyor.
Bazı iddialara göre Mam Celal bu çalışma için Qaniferd'e 500.000 dolar vermiş!!!!
Qaniferd kitabında ve daha sonra verdiği röportajlarda „Eylül Devrimi“, MollaMustafa Barzani hakkında bir dizi suçlama ve hatta hakaretlerde bulunuyor. Qaniferd Savak'ın bir dizi eski yöneticileriyle Eylül Devrimi ve Molla Mustafa Barzani hakkında röportajlar yapıyor, yayınlıyor ve kitabında kaynak olarak kullanıyor.
Bir röportajı da Güney Kürdistan'da „Lvin Dergisi“inde yayınlanınca kiyamet koptu.
Yazının tümü