×
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
admin
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
Zinarê Xamo Salek dîsa pir zû derbas bû ! Aslan, sal dîsa zû derbas bû, me hew dît 9ê adarê hat jî. Ez û Hêvî îro dîsa bûn mîvanê te. Tu rastiyê dixwazî min ji bîr kiribû. Lê do ne pêr, nizanim çawa bû, wek heft kes ji min ra bibêjin, ”ma qe...

Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
admin
Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
Welatê me Kurdistan ji derveyî îradeya gelê me bi çar perçeyan ve hatîye perçe kirin. Eve nêzîkî sed salîye ku Tirkîye, Îran, Iraq û Sûrîye , di meseleya  Kurdistanê de hemû pirs û pirsgirêkên di navbera xwe de datînin alîyekî û bi hevdu re pla...

Radio Ashti
admin
Radio Ashti
Sipasdarê birayê Haci KardoxiAştî û Radio Ashtî me, sipasdarê dost û hevalên ku bi sebir 4 saetan li me guhdarî kirin û em bi tenê nehiştin im. Mixabin derfet nebû ku bersîvên temama pirsan bidim. Em di têkoşîna rizgarîya neteweyî de bi hev re n...

19 sal zû derbas bûn
Zinare Xamo
Sal zû derbas dibin, min hew dît salek din jî derbas bû û wa ye dîsa 9ê nîsanê hat. Erê pismamo, 19 sal di ser wefata te ra derbas bûn. Îro dîsa ez û Hêvî bûn mîvanên te. Lê vê carê em ne bi tenê bûn, Mumtaz Aydin Roza Kurdî, Erdal Kurdman, ez û Hêvî...

Xwezî gorr bihata zimên
Zinare Xamo
Xwezî gorr bihata zimên
Aslan, sal zû derbas dibin, me tew nedît 18 sal çawa derbas bû. Îro ez û Hêvî dîsa bûn mîvanê te. Li ber serê te me bi hesreteke kûr û bi xemgîniyeke mezin rojên borî yad kirin. Me bîstekê qala te kir. Hêvîyê got, qey qismet û nesîbê te ev ax, ev gor...

Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. H...

Me îro silavek da gorra hevalekî pir ezîz !
Zinare Xamo
  Mehmet Aslan Kaya 17 sal berê di rojeke wiha da di 51 saliya xwe da ji nişka ve, bêyî ku kesî nerehet bike, bêyî ku haya kesî pê xe wek çirayekê vemirî û çû gerdûneke din. Mirina wî ne malbata wî tenê, bi sedan, bi hezaran kesên ev kurdê fed...

Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Zinare Xamo
Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Min got pismam sal zû dibuhirin, 16 sal derbas bûn. Hemû dost û hevalên te, zarokên te dersa matamatîkê dida wan, xortên te alîkariya wan dikirin hemû mezin bûne û di civata Swêd da hatine der û meqamên muhîm, ji bo gelê xwe xebatên pir baş dikin. &n...

Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Fuad Onen
Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Di sîyeseta Kurdistanê de du problemên esasî hene. Yek jê, taleba desthilatîya navendî lawaz e, taleba jêr desthelatîye, bi tirkî ”alt îktîdar” ew taleb xurt e. Lê taleba desthelatîyên navendî lawaz e. Sedemek ji, ku sernîvîsa vê panelê j...

Serxwebûna Kurdistanê
Fuad Onen
Serxwebûna Kurdistanê
Sîyeseta partî, rêxîstin,saziyên bakurê Kurdistanê dev ji hedefa serixwebûnê berda ye. Ji delva hedefênserxwebûnê, otonomî, federalî an demokrasî te parastin. Di vir de anormalîyekheye. Yanî îro ji her demê betir taleba serxwebûn û yekîtîya Kurdistan...

Page 1 of 6First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  Next   Last   
14
Arzu Yilmaz
Kürt siyasal aktörlerinin tutumlarına yön veren, 2020’de mevcut savaşın derinleşerek devam edeceği öngörüsü çok geçmeden doğrulandı. Daha yeni yılın ikinci günü, İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Irak Şii milis gücü Haşdi Şabi liderlerinden Ebu Mehdi el-Mühendis ABD tarafından Bağdat’ta öldürüldü. Bu saldırıyla birlikte, ABD ve İran bir anda savaşın eşiğine geldi. Ancak, İran’ın "ABD askeri öldürme" amacı taşımayan karşı saldırıları ve Trump’ın yaptığı İran’la müzakere çağrıları, her iki tarafın da bu eşikten geçmeye niyetli olmadığını gösterdi.
Henüz niyet edilen doğrudan bir savaşa girişmek olmasa da ufukta bir uzlaşmanın görünmediği de açık. Bu ortamda, ABD ve İran arasında devam etmesi muhtemel karşılıklı güç gösterilerinin sahnesi haline gelen Irak ise adeta bir serbest atış poligonuna dönüştü: ABD ve İran birbirlerini Irak’ta hedef alarak hem askeri antrenman yaptı hem stres attı. Gelinen aşamada Trump, Süleymani gibi bir ‘teröristten” kurtulmuş olmaktan, İran rejimi kendisine karşı biriken öfkeyi ‘Şeytan Amerika’ya yöneltme fırsatı bulmuş olmaktan memnun. Asıl panik, iki ateş arasında kalan Irak’ta. Zira 2003’ten bu yana Irak’taki kurulu düzen ABD ve İran arasında süregelen zımni anlaşmaya dayanıyordu. Bir başka ifadeyle, Irak’ı ayakta tutan bu her iki ülkenin çıkarları çerçevesinde şekillenen politik dengeydi. Bu denge ortadan kalkarken Irak’ı neyin ayakta tutacağı meçhul.
Şimdilik ortaya çıkan ilk işaretler, Irak milliyetçiliğinin, deyim yerindeyse, hortladığını gösteriyor. Fakat bu yeni biçimiyle Irak milliyetçiliğini sahiplenenler yalnızca Şiiler; Sünniler ve Kürtler için Iran’ı dengeleyecek bir aktörün yokluğunda Şiilerin gücü elinde bulundurduğu bir baskı rejiminin kurulması, daha da kötüsü başına bir ‘Şii Saddam’ın geçme ihtimali yüksek. Bu tabloda, IŞİD’in yeniden güç kazanması ise hemen herkesin beklediği bir gelişme. Zaten Irak’ta yaz aylarından bu yana saldırılarını artıran IŞİD’in, özellikle Uluslararası Koalisyon’un operasyonları askıya almasından doğan fırsatı kaçırması beklenemez. Ve mevcut Irak koşullarında IŞİD’in intikamını öncelikle kendisiyle savaşan Şii milisler ve Peşmerge’den almayı tercih etmesi de sürpriz olmayacaktır.
Irak’taki bu tehditler karşısında en fazla kaybetme riski taşıyan ise Kürtler. Zira Irak’ta kaybedilecek bir düzene sahip tek bölge Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı topraklar. Özellikle gündelik hayat akışında güvenliğin istikrarlı bir biçimde sağlanabildiği başka bir yer yok. Ancak, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) bu performansının, her şeyden önce, ABD’nin sağladığı güvenlik şemsiyesine bağlı olduğu da sır değil. Dolayısıyla, ABD’nin Irak’tan güçlerini çekmesi durumunda Kürdistan bölgesinde mevcut düzeni ve güvenliği sürdürmek kolay olmayacaktır. Özellikle Irak Parlamentosu’nun ABD güçlerinin geri çekilmesi konusunda aldığı karardan sonra gündeme gelen bu ihtimalin, Trump’ın ‘ABD’nin Irak’tan çekilmeyeceği’ne ilişkin yaptığı açıklamayla şimdilik rafa kalktığı söylenebilir. Ancak, bu açıklamayı izleyen ‘NATO’nun Irak’ta daha fazla sorumluluk alması’ çağrısı, mevcut durumda KBY için ABD’nin varlığının da en az yokluğu kadar büyük dertler açacağını gösteriyor.
Çünkü NATO’ya yapılan bu çağrının ilk işaret ettiği gerçek, ABD’nin Irak’ta kalıcı olma niyeti taşımadığı. Bu niyet ortadayken ve Kürtlerin karşı karşıya kaldığı hem Şii hem Sünni kaynaklı tehditler, her şeyden çok, Amerikan düşmanlığı üzerinden yükselirken, KBY’nin hâlâ açıkça ABD tarafında yer alması çok zor. Zaten KBY’nin bu tehlikeyi gördüğü de belli. Önce Neçirvan Barzani İran dinî lideri Hamaney’e gönderdiği taziye mesajıyla, ardından Mesud Barzani KBY’nin Irak’tan çekilen ABD güçlerinin adresi olmayacağına ilişkin yaptığı açıklamayla, en azından İran’ı karşılarına almak istemediklerini gösterdiler. Öte yandan, ABD güçlerinin Irak’ta kalması gerektiği yönünde KBY yetkilileri tarafından dile getirilen talepler ise IŞİD tehdidi üzerinden gerekçelendirildi. Yani KBY, ABD’ye git demedi ama kalacaksan da IŞİD’e karşı savaşmak için kal dedi.
Günün sonunda bu çabaların Kürtleri olası tehditlerden ne kadar koruyacağı tartışmalı. Ama KBY’nin bundan sonra ABD ile ilişkilerini eskisi kadar rahat yürütemeyeceği de ortada. Bu bağlamda, NATO’nun Irak’ta ABD’nin yerini dolduracak biçimde görev almasına umut bağlamanın da yersiz olduğu açık. Henüz geçtiğimiz günlerde, NATO’nun 70. kuruluş yıldönümü vesilesiyle gündeme gelen ittifak içi sorunlar, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle ‘beyin ölümü gerçekleşmiş’ denilecek kadar ciddi. Bu ortamda, kararların ancak oybirliği ile alınabildiği NATO’da üye ülkelerin sırf Trump ABD’nin Irak hezimetinin faturasını paylaşacak ortak arıyor diye elini taşın altına koyacağını düşünmek naiflik olur. Üstelik NATO’ya Irak’ta her şeyden önce İran’a karşı bir misyon biçilecekken…
Peki KBY tam da bu ortamda bağımsızlık ilan eder mi?
Bu ihtimal, hiç kuşkusuz, Irak yeniden bir iç savaşa sürüklendiği durumda masadaki seçeneklerden biri olacaktır. Ama KBY’nin bu ihtimali bir son seçenek olarak değerlendireceklerini öngörmek yanlış olmaz. Çünkü asıl sorunun bağımsızlık ilan etmek değil, bağımsız bir Kürdistan devletini yaşatmak olduğu herkesin ortak görüşü. Bunun önkoşulu da başta Türkiye ve İran olmak üzere komşu devletlerin rızasını kazanmak. Bu rıza bugünkü konjonktürde uluslararası toplumun desteğinden çok daha önemli, ama bir o kadar da imkânsız. Fakat Irak’ın toprak bütünlüğünün bugüne kadar garantörü olan ama bunun maliyetini daha fazla çekmeyeceğini açık eden ABD’nin yokluğunda Irak’ın eninde sonunda parçalanması da kaçınılmaz. Buna ne İran ne Türkiye engel olabilir. Bu noktada gözden kaçmaması gereken bir başka gerçek de Irak’ın, Suriye’den farklı olarak, aslında çoktan parçalanmış bir ülke olduğu gerçeği. Bu her iki ülkenin müdahalesi en fazla iç savaşı derinleştiren ve bölge ölçeğinde yayılmasına sebep olan bir etki yaratabilir.
Bu kâbus senaryosuna alternatif olabilecek tek çıkış yolu ise, üst düzey bir KBY yetkilisinin ifadesiyle, ‘Irak’ın Kürdistan’dan ayrılma kararı vermesi’ olacaktır. Literatüre Çekoslovakya modeli olarak geçen bu anlaşmalı bölünme ihtimalinin, bugün için ütopik görünse de, Irak’ın geleceğini NATO-ME gibi alternatiflere bağlamaktan çok daha gerçekçi ve acısız bir çözüm olacağı muhakkak.
Posted in: Tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

ÇÖZÜM SÜRECİNDEN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN TARAFLARIN BİRBİRLERİNİ TANIMALARI LAZIM
Fuat Önen
ÇÖZÜM SÜRECİNDEN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN TARAFLARIN BİRBİRLERİNİ TANIMALARI LAZIM
. Kuzeybatı Kürdistan’daki legal Kürt siyaseti çok kötü bir sınav verdi yani henüz ortada devlet tarafından çizilen bir çerçeve olmadan sırasıyla ”muhatap biziz, muhatap biziz, bizi de muhatap alın” diye sıraya girdiler. Oysa bu mes...

YA DEVRİM, SAVAŞI ÖNLER YA DA SAVAŞ, DEVRİME YOL AÇAR.
Fuat Önen
YA DEVRİM, SAVAŞI ÖNLER YA DA SAVAŞ, DEVRİME YOL AÇAR.
Bölgede ve belki de dünyada, devrimci dinamiklerin en fazla faal olduğu ülke Kürdistan'dır. Maalesef; egemen siyaset tarzı, egemen siyaset sınıfımız, bu gerçekliğin uzağındadır. Ama doğrular inatçıdır ve biz de bu doğruları inatla savunmaya, bütü...

Modernite
Fuat Önen
Modernite
Buradan bir devrim çıkmaz. Önce onu söyleyelim. Bu bir karşı-devrimdir! Kime karşı, karşı devrim? Osmanlı İmparatorluğu'nun bakiyesinde kalan ezilen uluslara karşı bir karşı-devrimdir. Türkiye'deki Sosyalist - Komünist Harekete karşı, bir kar...

TÜRK DEVLETİ'NIN KÜRDISTAN'A DÖNÜK SINIR SEFERİ
Fuat Önen
TÜRK DEVLETİ'NIN KÜRDISTAN'A DÖNÜK SINIR SEFERİ
Kürdistan'daki savaş, esas savaş dinamiği, işgalci-sömürgeci devletlerdir. Bu çok uzun süren, bir işgal olduğu için zaman zaman bu geriler, zaman zaman tırmandırılır. Ama savaş durumu, işgal sürdüğü müddetçe devam eder. 2015, özellikle Temmuz'...

DÜNYA NİZAMININ DAĞILMASININ KÜRDISTANA ETKİLERİ
Fuat Önen
DÜNYA NİZAMININ DAĞILMASININ KÜRDISTANA ETKİLERİ
Bundan sonraki dönem için ben: “Bağımsız Birleşik Kürdistan'ı hedefleyen devrimci partilerin, örgütlerin daha fazla güçleneceğini, Kürdistan’ın bütün parçalarında, özellikle; Kuzeybatı Kürdistan’da da bağımsızlıkçı düşüncenin da...

KÜRDİSTAN TARİHİNDE, 1925 HAREKETİ
Fuad Onen
KÜRDİSTAN TARİHİNDE, 1925 HAREKETİ
1925 ayaklanması dini bir hareket miydi, milli bir hareket miydi? Bunu (bu tartışmaları) yapanlar, esas itibariyle kolonyalistlerdir. Bu hareket milli bir harekettir. Dini motifleri yaygın olarak kullanılmıştır. Hareketin öncüsü, Nakşibendi şeyhidir....

KÜRDİSTAN DEVRİMİ, SÜREKLİ DEVRİM OLMAK ZORUNDADIR
Fuat Önen
KÜRDİSTAN DEVRİMİ, SÜREKLİ DEVRİM OLMAK ZORUNDADIR
Bir parçada başarı kazanmak Kürdistan meselesini çözmez. O başarının kalıcı olması için bir sürekli devrim anlayışına sahip olmamız lazım. Yani Güney Kürdistan'da, bir federal yapı olunca, Güney Kürdistan kurtulmuş olmuyor. Kürdistan meselesi, bi...

KÜRDİSTAN'DA DEVRİMCİ SİYASET
Fuat Önen
KÜRDİSTAN'DA DEVRİMCİ SİYASET
Lenin'in bir sözü var: “Zincirde öyle bir halka var ki o halkayı tuttuğun zaman, bütün zinciri kontrol edersin.” Kuzeybatı Kürdistan için söylersem: “Bu halka, devrimciler örgütünün oluşturulmasıdır.” Bu oluşturulmadığı...

AYRILIKÇI YAZILARIN İKİNCİ CİLDİ ÜZERİNE
Metin Sandalci
AYRILIKÇI YAZILARIN İKİNCİ CİLDİ ÜZERİNE
Bu denli kesin tanımlamalar üzerinden oluşmuş siyasal hedef ve perspektiflerin teorik-pratik etkisi, ikili bir görevle karşı karşıyadır. Bir taraftan yenilgi ve yılgınlıklardan oluşmuş egemen siyaset tarzının etkilerini yıkmak, diğer taraftan devrimc...

Ayrılıkçı Yazılar-2 Kitabı Üzerine Bir Değerlendirme
Nefel Gün
Ayrılıkçı Yazılar-2 Kitabı Üzerine Bir Değerlendirme
Bu kitapta “Bağımsız Kürdistan hayaleti[1]”nden korkanların, bu korktuklarını başlarına getirmek için oluşturulması gereken, devrimciler örgütünün benimsemek zorunda olduğu, teorik ve pratik hat çizilmektedir. Zaten kitabın alt başlığının...

Page 1 of 26First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  10  Next   Last   
123movies