×
PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê

PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê
Di van şerdan de eger PKK dixwaze ber bi axa Başûr ve paşve here, divê bi hikûmeta Başûr re li hev bike û li gorî serwerîya Başûr tevbigere. Na, heke PKK serwerîya Başûr nas nake divê di qada şer de bimîne û li dijî hicûmên dewleta dagirker têbikoşe....

Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Fuat Önen
Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Di dawîya sala 2012yan de pêvajoyeke nû li Îmraliyê hat li darxistin. Çarçoweya vê pêvajoyê di peyama Ocalanî ya di Newroza 2013yan de hate destnîşan kirin. Di wê peyamê de işaretî 3 ruhan û xwişk û biratîyekê dihat kirin. Gîyanên ku dê “Kêşeya...

Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Fuad Onen
Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Yek ji wan (Mîthat Sancar), hewl dide ku meclîsa tirkan, dewleta tirkan, Ataturkê tirkan û ataturkçîtîya tirkan li pêş çavên me xweş bike. Yê din jî (Firat Aydinkaya), hewl dide ku kurdan li pêş çavên me reş bike,...

BANGA HELWÊSTGIRTINEKE BI RÛMET
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. Her çend rayedar û berdevkên vê sîstemê vî şerî weke li dijî terorê bi nav bik...

DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Fuad Onen
DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Diplomasî, sîyaseta nazenîn e. Ji bo diplomasîyeke baş, berî her tiştî siyasteke baş, yekgirtî û Kurdistanî pêwîst e. Li başûrê welatê me mixabin siyaseteke bi vî rengî ne serdest e. Parlamana me heye, hikumeteke me heye lê siyaseteke serxwebûnxwaz û...

Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Fuad Onen
Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Qendîl rêzeçîya ye û di sêkoşeya başûr, bakur û rojhilatê Kurdistanê de dimîne. Dagirkirina wê derê ne ew çend hêsan e. TC çima di vê deme de qala dagirkirina Qendîlê dike? Li Tirkîyê hilbijartin heye, argumenta her du bereyên dagirker (Cumhur û Mill...

HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Em nabêjin ku hilbijartina Tirkan me aleqedar nake, em dibêjin ku ev hilbijartina dewleteke dagirker e, hebûna dewleta Tirkan li Kurdistanê ne rewa ye, ev dewlet bi hemû dam û dezgehên xwe dagirker e û divê ev dewlet ji bakur-rojavayê Kurdistanê derk...

HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Ne xwezayî ye ku sîyasetmedarên Kurdan wek yên Tirkan bipeyivin, nakokîyên di nav sîyaseta Tirkan de mezin bikin û di nav sîyaseta Tirkan de ji xwe re li cîyekî bigerin. Divê sîyasetmedarên Kurdistanê zanibin ku ev ne hilbijartina me ye, ev hilbijart...

TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Fuad Onen
TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Şerê li cebheya Kerkûkê rû da, bersîva dewletên dagirker û parêzerên sistemê ye. Di vê cebheyê de em têkçûn. Berpirsê vê têkçûyinê yê yekem Serok Barzanî ye. Ev bêyî ku em hûrgilîyên şerê cebheya Kerkûkê bizanibin wisa ye. Serokatî ne ciyê gazindan c...

YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Fuad Onen
YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Di nav tevgerên rizgarîya neteweyî de kesî bi qasî tevgera rizgarîya neteweyî ya Kurdan nîqaşên teorîk nekiri ye. Em di nivîsarên Ho Shi Min, Amilcar Cabral, Mahatma Ghandi, Fidel Castro û yên wekî wan de tûşî nîqaşên teorîk li ser netewe an netewepe...

Page 1 of 5First   Previous   [1]  2  3  4  5  Next   Last   
21

“Kürdistani siyaset işgalci devletin bu iç çatışmalarında taraf olmamalı, gücü yeterse devletin içine düştüğü krizi derinleştirmeye çalışmalıdır”

“Türkiye’de gerçekleşen askeri darbelerde başarıyı sağlayan üç koşuldan söz etmek mümkündür.”

“Türk ordusu ve klasik devlet aklı restorasyonu özellikle Kürdistan meselesi üzerinden rejim için tehlikeli bulmuş ve direnmiştir.”

“Bu darbe girişiminin içinde cemaat, ordu içindeki küçük bir Kemalist kanat ve AKP’nin sert tasfiye girişiminden zarar gören subaylar olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.”

“Darbenin bir AKP kurgusu olduğu yönündeki iddiaların ana nedeni, AKP zihniyeti ile Cemaat zihniyetinin oldukça benzer olmasıdır.”

“Bölgenin en önemli iki devleti Türkiye ve İran’ın eskisi gibi kalması mümkün değildir. Bölgede alt-emperyal hevesleri de olan bu iki devleti bekleyen gelecek bölünüp parçalanmak ve küçülmek olacaktır. Her iki devletin var güçleriyle Kürdistan’a yüklenmelerinin nedeni de bu korkularıdır.”

“Türkiye’deki tüm darbelerde Kürdistan meselesi ve Kürdistan özgürlük mücadelesi önemli bir etken olmuştur.”

Soru: 15 Temmuz akşamı, içinde çok sayıda general ve bürokratın da bulunduğu bir darbe girişimi oldu. Bu askeri kalkışmayı nasıl tanımlayabiliriz? Darbe girişiminin arkasında hangi güçler olabilir? Darbenin bir AKP kurgusu olduğu yönünde iddiaların doğruluk payı ne olabilir? Bu aşamadan sonra Türkiye'yi nasıl günler bekliyor? Kürdler bu olayı nasıl algılamalı, nasıl bir tutum takınmalıdırlar?

Cevap: 1- 15 Temmuz olayları, birçok özelliği ile öncekilerden farklı olsa da, Türk ordu geleneğinde içkin olan bir askeri darbe girişimidir. Başarısız olmasının en önemli nedeni askeri darbenin başarılması için gerekli iç ve dış koşulların olgunlaşmadığı bir dönemde yapılmasıdır. Türkiye’de gerçekleşen askeri darbelerde başarıyı sağlayan üç koşuldan söz etmek mümkündür:

a- Derinleşen siyasi-iktisadi kriz sırasında siyasetin itibarsızlaştırılıp, ordunun yüceltilmesi

b- Darbe programının ordu dışından hazırlanılması (İş dünyası, bürokrasi, dış çevreler vs.). Darbeciler hazırlanan bu programı yaşama geçirecek aktörlerdir.

c- Darbe yapacak ordu NATO ordusu olduğu için, NATO patronlarının onayı.

15 Temmuz Türkiye’sinde siyasi-iktisadi krizin varlığına diğer üç koşul eşlik etmediği için kısa vadede başarılı bir askeri darbe ihtimali zayıftır. Bu böylesi girişimlerin varlığına engel değildir.

2- Türk Egemenlik Sistemi derin bir siyasi kriz içindedir. Bu krizin 25 yıldır aşılamadığını söylemek mümkündür. SSCB’nin çözülmesi yalnızca reel-sosyalizmin çözülmesi değil aynı zamanda Dünya Düzeni’nin de çözülmesi, çökmesidir. İkinci Dünya Savaşı sonunda Birleşmiş Milletler üzerinden kurulan Dünya Düzeninin temel bileşenlerinden biri SSCB olduğu için Dünya Düzeni de çökmüştür. Bundan sonraki yıllarda Batı Dünyası bu dünya düzensizliğine uyum sağlamak için restorasyon sürecine girmiştir. Almanya, Batısı ve Doğusu ile birleşerek, Çekoslovakya, Çekya ve Slovakya olarak ayrılarak, Batılı bazı devletler Gladyolarını çözerek benzeri restorasyon süreçlerinden geçmişlerdir.

Türkiye Turgut Özal’dan başlayarak bir restorasyon sürecine girmiş ve fakat bu restorasyonu gerçekleştirememiştir. Türk ordusu ve klasik devlet aklı restorasyonu özellikle Kürdistan meselesi üzerinden rejim için tehlikeli bulmuş ve direnmiştir. Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz dönemlerinde görülen ordu müdahalelerinin bir nedeni de bu idi. Başta ABD ve Batı destekli kurulan Cemaat-AKP iktidar bloğunun ilk dönemlerinde (2002-2008) ordunun darbe hazırlıkları dahil açık müdahaleleri akıldadır. ABD ve Batı desteği ile püskürtülen bu müdahalelerden sonra oluşan geçici istikrar dönemi (2009-2013) Cemaat-AKP iktidar bloğunun çatlaması ve AKP’nin Suriye politikasının çökmesi ile son bulmuştur.

AKP iktidar bloğunun çökmesinden sonra karşı karşıya kaldığı tehditleri, klasik devlet güçleri ile yeni bir iktidar bloğu oluşturarak savuşturmaya çalışmıştır. Ağırlaştırılmış müebbet cezası ile mahkum ettiği askerleri bir hukuk darbesi ile beraat ettirmesi bunun göstergesidir. Cemaatla ittifak halinde ve Batının desteği ile ordunun özellikle Avrasyacı olarak bilinen kanadını tasfiye etmeye çalışan AKP bu kez tersini yapmaya yönelmiş ve ordunun Kemalist olarak bilinen kanadı ile ittifak halinde Cemaati tasfiyeye yönelmiştir.

Bu yeni iktidar bloğunun sürdürdüğü sert tasfiye girişimi karşıtını da yaratmıştır. Bu darbe girişiminin içinde cemaat, ordu içindeki küçük bir Kemalist kanat ve AKP’nin sert tasfiye girişiminden zarar gören subaylar olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır. Darbe girişiminin arkasında diğer darbelerde görüldüğü şekliyle bir egemen sınıf desteği ve açık bir ABD-Batı desteğinden söz etmek zordur. Yine de özellikle ABD’nin bu darbe girişimini manipüle etme, girişime yol verme ihtimali gözden uzak tutulmamalıdır.

3- Darbenin bir AKP kurgusu olduğu yönündeki iddiaları doğru bulmuyorum. Böyle bir iddianın öne sürülebilmesinin ana nedeni, AKP zihniyeti ile Cemaat zihniyetinin oldukça benzer olmasıdır. Gerek kullandıkları İdeolojik-Dini motiflerin benzerliği, gerekse ABD-Batı patronajında sürdürdükleri 10 yıllık iktidar bloku böyle iddialara kaynaklık etmektedir. AKP’nin darbeyi sezinledikten sonra onu manipüle etmeye çalışması ve darbeyi püskürttükten sonra onu kendi iktidarını sağlamlaştırmak için kullandığını söylemek mümkün olsa da darbenin onun tarafından kurgulandığını söylemek devlet içinde yaşanan çatışmanın ciddiyetinin farkında olmamaktır.

4- Türkiye’yi zor günler beklemektedir. Yakındoğu ve Ortadoğu, Üçüncü Dünya Savaşının önemli cephesidir. Bu bölgeler yeniden dizayn edilmeye çalışılmakta. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında yine Batılılar tarafından kurulan düzen ve siyasi haritalar değiştirilmeye çalışılmaktadır. Bölge yeniden dizayn edilirken, Bölgenin en önemli iki devleti Türkiye ve İran’ın eskisi gibi kalması mümkün değildir. Bölgede alt-emperyal hevesleri de olan bu iki devleti bekleyen gelecek bölünüp parçalanmak ve küçülmek olacaktır. Her iki devletin var güçleriyle Kürdistan’a yüklenmelerinin nedeni de bu korkularıdır. Son iki yıldır klasik Türk devlet aklının yönlendirdiği AKP iktidarının yeniden dört işgalci devletin bölgede birlikte çalışmasını sağlamaya çalışmasının nedeni de budur. Darbe girişimi sonrası parlamentodaki 4 siyasi partinin gösterdiği birlik, dayanışma görüntüsü yanıltıcı ve geçicidir. Türkiye siyasi-iktisadi istikrarsızlığın arttığı, devletin tüm kurumlarında ve güç odakları arasında sert bir mücadelenin yaşanacağı bir dönemece girmiştir.

5- Türkiye’deki tüm darbelerde Kürdistan meselesi ve Kürdistan özgürlük mücadelesi önemli bir etken olmuştur. 1960 darbesinde Irak ve Orta-Güney kürdistan’daki gelişmeler (Melle Mustafa Barzani’nin SSCB’den dönüşü), 1971 darbesinde Orta-Güney Kürdistan’da otonomi antlaşması, 1980 darbesinde Doğu Kürdistan’daki gelişmeler, 28 Şubat, Balyoz, Ay ışığı benzeri darbe hazırlıklarında Orta-Güney, Kuzey-Batı Kürdistan’daki gelişmeler darbecilerin ajandasında önemli bir yer tutmuştur. Son darbe girişiminde de Kürdistan’ın her dört parçasındaki gelişmeler ve Kuzey-Batı Kürdistan’da sürdürülen askeri sefer önemli bir etkendir. Her darbeden sonra darbecilerin ilk işi bütün şiddetiyle Kürdistan’a yüklenmek olmuştur. Bu nedenle Kürdistani siyaset Türkiye’deki tüm darbelere karşı olmuştur. Bu son darbe girişiminde bütün taraflar bir tür darbecidirler. Süren çatışmanın tüm tarafları (AKP, Cemaat, Kemalistler) son bir yıldır hep beraber Kürdistan seferini sürdürmüşler ve bir milyon Kürdistan’lının yurtlarından göçertilmesine, binlerce Kürdistan’lının öldürülmesine, 12 yerleşim biriminin harabeye çevrilmesine yol açmışlardır. Bu durumda Kürdistani siyaset işgalci devletin bu iç çatışmalarında taraf olmamalı, gücü yeterse devletin içine düştüğü krizi derinleştirmeye çalışmalıdır. Kürdistani siyaset ezan-bayrak gölgesinde sürdürülen “demokrasi” oyununa itibar etmemeli, kendi bayrağı ile alanları tutmanın yollarını aramalıdır. İşgalci siyasi birliğe karşı kendi ulusal demokratik birliğini sağlamaya çalışmalıdır.
 

Posted in: tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Fuat Önen
BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Îşgalciler bize al vatandaşlığı ver vatanını diyorlar. Demirtaşın kürtler daha ne yapsın size vatanlarını verdiler sözünü bu çerçevede anlamak lazım. Bu işgalciliğe tesllim olmak anlamındadır. 100 yıllık bu işgalci proje zaman zaman eşit vatandaşlık,...

KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Fuat Önen
KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Bizim klasik literatürümüzde, üstte dava vardır, bu davayı gerçekleştirmek için, örgüte ihtiyaç vardır. Örgüt ikinci sıradadır. Bu örgütü yönetmek, sürdürmek için kadrolara ihtiyaç vardır. Bu kadrolar arasında biri, bu işe daha yeteneklidir. Dolayısı...

BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Fuat Önen
BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Kuzey Suriye, Batı Kürdistan değildir. Kuzey Suriye, Sünni-Arap coğrafyasıdır ve bizim güneyimizdedir. Batı Kürdistan’ın güneyindedir ama Suriye’nin kuzeyidir. Önce orda teritoryal meselenin açıklığa kavuşturulması lazım. PYNK ile ENKS&rs...

ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Fuat Önen
ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Devlet, Kürdistan için Kürdistanlıların birlikte yaşama hukukunun cisimleşmesi anlamına geliyor. Devlet Kürdistan için, Kürt toplumunun normalleşmesi anlamına geliyor. Biz anormal bir toplumuz. Bu anlamda birçoğumuzun kişiliği hastalıklı, çünkü çocuk...

NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Fuat Önen
NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Şimdi siyasal temsiliyet nasıl olacaktır?  Bakın dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir işgalci güç, hiçbir sömürgeci, hiçbir emperyalist durduk yerde senin siyasal temsiliyetini kabul etmez. Sen bunu kabul ettireceksin. Kürdistanî siyaset bunu kabul e...

GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Fuat Önen
GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Siyaset bir temas meselesidir, eğer Batı Kürdistan ile ilgili bir girişimde bulunacaksak, önce Batı Kürdistanlılarla temas edelim. Böyle bir öneride bulundum ve dedim ki Batı Kürdistan’da 42-43 parti var. 15 tanesi ENKS’de, 25 tanesi PYNK...

AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Yani kısaca şunu söyleyeyim, halk savaşı işte kırlardan kentlere gerilla mücadelesi, güneydeki peşmerge savaşı da budur. Şimdi bu bir köy toplumu gerektirir. Eğer sizin köylü nüfusunuz, %75’ten %25’e düşmüşse, siz hangi toplumsal realitey...

AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Bu yüzyıllık dönem içinde, bu devlet hiçbir zaman Kürdistan meselesinin eşit haklılık, adalet üzerinden çözümlemek için hiçbir projeye sahip olmamıştır. Yapılanların hepsi, işgalciliği yeni formlarda sürdürme çabasıdır. Bugün eğer “Kürtler vard...

Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Fuat Önen
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş. Sosyal medyada buna dönük tepkiler yoğunlaştı. Kürt sorunu vardır diyen arkadaşlar bu açıklamaya kızmışlar. Dikkat edilirse kızgın arkadarkadaşların çoğu 2005 yılında Erdoğanın "kurt soru...

Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Fuat Önen
Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Kürdistan da bağımsızlıkçılık görünür değildir. Kuzey Batı Kürdistan’da da bu böyledir, Kürdistan’ın diğer parçalarında da bu böyledir. Yalnız şuna dikkat etmenizi isteyeceğim, son bir-iki yılda özellikle Orta Güney Kürdistan’da cid...

Page 1 of 9First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  Next   Last   
123movies