×
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
admin
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
Zinarê Xamo Salek dîsa pir zû derbas bû ! Aslan, sal dîsa zû derbas bû, me hew dît 9ê adarê hat jî. Ez û Hêvî îro dîsa bûn mîvanê te. Tu rastiyê dixwazî min ji bîr kiribû. Lê do ne pêr, nizanim çawa bû, wek heft kes ji min ra bibêjin, &rdquo...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (846)


Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
admin
Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
Welatê me Kurdistan ji derveyî îradeya gelê me bi çar perçeyan ve hatîye perçe kirin. Eve nêzîkî sed salîye ku Tirkîye, Îran, Iraq û Sûrîye , di meseleya  Kurdistanê de hemû pirs û pirsgirêkên di navbera xwe de datînin alîyekî û bi hevdu re p...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1242)


Radio Ashti
admin
Radio Ashti
Sipasdarê birayê Haci KardoxiAştî û Radio Ashtî me, sipasdarê dost û hevalên ku bi sebir 4 saetan li me guhdarî kirin û em bi tenê nehiştin im. Mixabin derfet nebû ku bersîvên temama pirsan bidim. Em di têkoşîna rizgarîya neteweyî de bi hev re ...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2207)


19 sal zû derbas bûn
Zinare Xamo
Sal zû derbas dibin, min hew dît salek din jî derbas bû û wa ye dîsa 9ê nîsanê hat. Erê pismamo, 19 sal di ser wefata te ra derbas bûn. Îro dîsa ez û Hêvî bûn mîvanên te. Lê vê carê em ne bi tenê bûn, Mumtaz Aydin Roza Kurdî, Erdal Kurdman, ez û Hê...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1644)


Xwezî gorr bihata zimên
Zinare Xamo
Xwezî gorr bihata zimên
Aslan, sal zû derbas dibin, me tew nedît 18 sal çawa derbas bû. Îro ez û Hêvî dîsa bûn mîvanê te. Li ber serê te me bi hesreteke kûr û bi xemgîniyeke mezin rojên borî yad kirin. Me bîstekê qala te kir. Hêvîyê got, qey qismet û nesîbê te ev ax, ev gor...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2093)


Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. H...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2318)


Me îro silavek da gorra hevalekî pir ezîz !
Zinare Xamo
  Mehmet Aslan Kaya 17 sal berê di rojeke wiha da di 51 saliya xwe da ji nişka ve, bêyî ku kesî nerehet bike, bêyî ku haya kesî pê xe wek çirayekê vemirî û çû gerdûneke din. Mirina wî ne malbata wî tenê, bi sedan, bi hezaran kesên ev kurdê...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2259)


Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Zinare Xamo
Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Min got pismam sal zû dibuhirin, 16 sal derbas bûn. Hemû dost û hevalên te, zarokên te dersa matamatîkê dida wan, xortên te alîkariya wan dikirin hemû mezin bûne û di civata Swêd da hatine der û meqamên muhîm, ji bo gelê xwe xebatên pir baş dikin. &n...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3758)


Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Fuad Onen
Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Di sîyeseta Kurdistanê de du problemên esasî hene. Yek jê, taleba desthilatîya navendî lawaz e, taleba jêr desthelatîye, bi tirkî ”alt îktîdar” ew taleb xurt e. Lê taleba desthelatîyên navendî lawaz e. Sedemek ji, ku sernîvîsa vê panelê j...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3836)


Serxwebûna Kurdistanê
Fuad Onen
Serxwebûna Kurdistanê
Sîyeseta partî, rêxîstin,saziyên bakurê Kurdistanê dev ji hedefa serixwebûnê berda ye. Ji delva hedefênserxwebûnê, otonomî, federalî an demokrasî te parastin. Di vir de anormalîyekheye. Yanî îro ji her demê betir taleba serxwebûn û yekîtîya Kurdistan...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (4246)


Page 1 of 6First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  Next   Last   
20

Kürdistan Bölgesi’nden gelen haberler, halkın beklenmedik gelişmelerle karşı karşıya kaldığı ve tepki göstermeye başladığı yönünde. Tepki gösterenler az olabilir, büyük katılımlı mitingler olmayabilir ama özellikle peşmergelerin geri çekildiği ‘ihtilaflı’ bölgeleri terk etmek zorunda kalan halk, partileri, özellikle de KYB’yi ağır bir dille suçluyorlar. Suçlamalardan, Bölge Başkanı Mesud Barzani ile KDP yöneticileri de nasibini alıyor.
Bir moral bozukluğu olsun diye yazmıyorum ancak realiteyi algılamak için bunların yazılması gerektiğine inanıyorum.

İşin doğrusu, ben dahil hiç kimse bu kadar kısa sürede yaşanacak böylesi bir hezimeti beklemiyordu. Hele Haşdi Şabi ile Irak ordusunun Kerkük’e ilerlemeye başladığı, Kosret Resul’un binlerce peşmergeyle Kerkük’e ulaştığı, binlerce gönüllünün Erbil’den, Duhok’tan. Süleymaniye’den Kerkük’e hareket ettiği, onbinlerce sivilin Kerkük’te silahlanarak sokaklara çıktığı haberleri Rudaw ve Kurdistan 24 televizyonları başta olmak üzere bölgedeki televizyonlarda canlı olarak yayınlanmaya başlayınca, bölgeyi uzun ve zor bir savaşın beklediği hissi birçok insanda uyandı. İlk gelen çatışma haberleri Tuzhurmatu kasabasındandı. Kerkük’te henüz çatışma yoktu.

Tablo kısa süre içinde değişti. Ekranlara ağlayan peşmergelerin, sunucuların görüntüleri düşmeye başladı. Peşmergelerden bazıları gözyaşları içinde nasıl ihanete uğradıklarını anlatıyorlardı. Kimin kendilerine ihanet ettiğini bile bilmiyorlardı ama geri çekilme emri verildiğini, cephede yalnız kaldıklarını, savaşmaya devam eden arkadaşlarının ise Haşdi Şabi güçleri tarafından şehid edildiğini anlatıyorlardı.

Peşmergenin geri çekilmesi halkı da tedirgin etmişti. Kısa sürede Erbil ve Süleymaniye’ye hareket eden binlerce araç yolları doldurmaya başladı. Bölgeyi terk eden peşmergelere ciddi tepkiler vardı. Halk araçların önünü kesip nereye gittiklerini, niçin halkı korumak yerine Kerkük’ü Haşdi Şabi’ye terk ettiklerini soruyorlardı. Kerkük’ü terk eden peşmergeler arasında halka cevap vermek yerine yüzünü saklayanlar vardı. Elindeki sigarasından nefes çekerek pişkin biçimde, verilen emre uyduklarını söyleyenler de vardı. Her şeye rağmen yaşanan şuydu ki milyonluk koca kent İran yanlısı Şii milislerin insafına terk ediliyordu.

ABD’nin öncülük ettiği Koalisyon Güçleri’nin tutumu da ilginçti. Kerkük hava sahasını Irak uçaklarına kapattıkları basına yansımıştı. Gelen bilgiler sorunun barışçıl yöntemlerle, kan dökülmeden çözülmesi yönünde girişimlerinin sürdüğü biçimindeydi. İran yanlısı Şii milislerin varlığı ise kökten reddediliyordu. Kerkük’e saldırının başladığı günün öğlen saatlerine doğru Kerkük Valiliği’ne Irak bayrağı asanlar arasında Haşdi Şabi milislerinin komutan yardımcısı, örgütün içindeki en büyük grup olan Şii Bedir Tugayları’nın komutanı Hadi Amiri de bulunmasına rağmen, Amerika Haşdi Şabi’nin Kerkük’e saldırısını ‘henüz tespit edememişti.’ Hala da tespit edememiş ki bu konuda sorulan sorulara ABD’li yetkililer pişkince, ‘soruşturmamız sürüyor’ yanıtını veriyorlar.

Her şeye rağmen durum giderek netleşiyor. Öyle ki yaşananlardan memnun olanlar da var. Ağızlarından bal damlayarak 2014 sınırlarına çekildiklerini anlatıp sorunun çözümü için Irak merkezi hükümeti ile anlaştıklarını söylüyor, bu ağızlarından bal damlayanlar. Kimler mi? KYB’den de bu beyanları verenler var, KDP’den de. Bölgedeki askeri ve siyasi yetkililer, Irak ordusunun üst düzey yöneticileri ile Musul’da toplanarak yeni bir uzlaşıya vardıklarını da açıkladılar.

Her birimizin küçümsediği Abadi’nin 5 maddeden oluşan ve Cumhurbaşkanı Fuad Mahsum ile Kürdistan Bölgesi’ne ulaştırdığı şartlar, Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçleri tarafından fiilen yaşama geçtikten sonra Kürdistan Bölgesi’ni yönetenler Irak ile uzlaşmaya varmış. Bunun nedeni de Irak ordusu ile savaşmak istememeleriymiş.
Peki, uzlaştıkları Irak ordusu Haşdi Şabi ile birlikte ne yapıyor?
Kerkük’e asılan Kürdistan bayraklarını indirerek ayaklar altına alıyor.
Kerkük İl Meclisi’nin toplantı salonlarına İranlı dini liderlerin posterlerini asıyor.

Kerkük’ün Kürt polis müdürünün Kürtçe konuşmasını engelliyor.
Tuzhurmatu’da Kürtlere ait evleri yakıyor, direnenleri katlediyor.
Geri çekilmeyi reddedip savaşan peşmergelerin cenazelerini sosyal medya hesaplarından teşhir ediyor.

Hala ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak birilerinin Kerkük’ü sattığını, Kerkük’le yetinmeyip diğer ihtilaflı bölgeleri de bu satışa eklediğini, ABD ve Batı’nın da bu satışa aracılık yaptığını, yaşananlardan görebiliyoruz.
Bunu bir tek biz değil dünya da görüyor.

Bakın, İngiltere’de yayınlanan Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn ne söylüyor! Cockburn, İndependent’te Kerkük operasyonuyla birlikte Kürtlerin kontrollerinde tuttukları toprakların yüzde 40’ını kaybettiğini belirterek KDP ve KYB’nin Irak hükümeti ile anlaştığını iddia ediyor; iddiasını ise şu sözlerle dile getiriyor:

“Artık ortaya çıkıyor ki iki ana Kürt partisi, KDP ve KYB Pazar günü yaptıkları toplantıda Kerkük ve diğer tartışmalı topraklardan geri çekilmekten başka seçenekleri olmadığı konusunda anlaştı. Irak ordusuna karşı koyamayacak kadar güçsüz olduklarını ve kendilerine yardım edecek müttefikleri olmadığını biliyorlardı. Kürt liderler şimdi, Kürt tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kayda geçecek olan gelişmeler konusunda birbirini suçluyor.”

Ne yazık ki büyük bir satış var öyle ki Kürtlerin bir kısmı bu durumu 1975 yılında İran ile Irak’ın ABD’nin girişimiyle Fao Adaları üzerinde anlaştığı Cezayir Anlaşması sonrasında yaşananlardan daha feci olduğunu belirtiyorlar. Kürtler bu anlaşma sonrasında 1975’te dağlardan çekilmiş ve silahlı mücadeleyi bırakmıştı.

Kürtler o dönem yaşananları ‘aşbetal’ deyimi ile tanımlıyorlardı. Bu sözcük Türkçeye “değirmenin durması” olarak çevrilebilir ama biliyoruz ki bu tanım öyle sanıldığı gibi sadece değirmenin durması olarak tanımlanmayacak kadar ağır anlamlar içerir.

1975’in “aşbetal”i KYB’yi ortaya çıkardı. KYB kısa sürede yeniden silahlı mücadeleye başladı. Taban kaybettiğini gören KDP de aradan geçen 1 yıl sonra, 1976’da Geçici Komite (Qiyadeyî Mueqqet) adı altında yeniden örgütlenerek dağların yolunu tuttu.

Hiç kuşku yok 2017 Kerkük yenilgisinin de bedeli olacak.
Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasetin öncüleri Kerkük’le birlikte nasıl bir tokat yediklerini anlasınlar, sonucun nasıl olacağını da görürüz sanırım.
 

Posted in: Tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

DEVRİMCI DİLE KARŞI, UZLAŞMA DİLİNİN DAYATILMASI
admin
DEVRİMCI DİLE KARŞI, UZLAŞMA DİLİNİN DAYATILMASI
Demokratik Cumhuriyet, İmralı'nın projesi değildir. Demokratik Cumhuriyet bir devlet projesidir. Ve çok kimse bilmez; bu projeyi ilk dillendiren, Orhan Kotan'dır. Rizgari’nin liderlerinden biri. Önemli bir yazar şair ve aktivist idi. Am...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (28)


İKTİDAR PAYLAŞIMI
Fuat Önen
İKTİDAR PAYLAŞIMI
Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesi dediğimiz; Kürt millet hakikati ve Kürdistan hakikati üzerinden yürüyen, bir mücadeledir. Bu mücadelede hedef nedir? Bizim bir ülkemiz var adı Kürdistan. Biz bir milletiz, bu millet bu ülkede devletleşmelidir. Ken...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (44)


SEÇİMLER VE TARİFSİZ TARZI SİYASET
Fuat Önen
SEÇİMLER VE TARİFSİZ TARZI SİYASET
Tariflerden uzaklaşmak, aynı zamanda stratejik düşünmekten de uzaklaşmaktır. Onun için siz de izliyorsunuzdur; Kuzey Kürdistan'daki Kürt siyasi hareketler ve Türkiye'deki muhalif hareketler, stratejik bir akıldan yoksun olarak, sürekli taktik...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (88)


KÜRDİSTAN DEVRİMİ İÇİN DEVRİMCİ PARTİ
Fuat Önen
KÜRDİSTAN DEVRİMİ İÇİN DEVRİMCİ PARTİ
Birleşik Kürdistan’ı savunmak da  bağımsız Kürdistan'ı savunmak da dediğim gibi devrimci bir görevdir. Şimdi Kürdistan devriminin potansiyeli gerek Türkiye solcuları açısından gerek dünya komünistleri yani Komintern açısından anlaşılmı...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (96)


FUAT ÖNEN’IN “AYRILIKÇI YAZILAR – 1” KİTABI ÜZERİNE TÜRKİYELİ BİR KOMÜNİSTTEN DEĞERLENDIRMELER
admin
FUAT ÖNEN’IN “AYRILIKÇI YAZILAR – 1” KİTABI ÜZERİNE  TÜRKİYELİ BİR   KOMÜNİSTTEN  DEĞERLENDIRMELER
Kitabı okumak Özgür Kürdistan hedefini politik faaliyetin baş köşesine oturtmuş politik bir faaliyetin parçası olan bir Komünist Devrimci olarak benim için çok öğretici ve eğitici olmuştur. Referans yayınlarından çıkan “Ulusal Sorun'da komü...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (199)


TAHRİBATIN SEBEBİ KADER PLANI DEĞİIL, DEVLET PLANIDIR
Fuat Önen
TAHRİBATIN SEBEBİ KADER PLANI DEĞİIL, DEVLET PLANIDIR
Yani bir doğa olayında bile, jenosidal bir enstrüman olarak kulla-nılan, bir devlet planı var. Bu devlet planını gizlemek için, ikide bir ka-der planı diyorlar. Dini demagojilere başvuruyorlar. Oysa Türk devletinin ve Türk devleti yöneticilerinin, Os...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (38)


BU DEVLETE KARŞI CİDDİ HAYAL KIRIKLIKLARI, KALKIŞMALAR BEKLEMEMEK LAZIM
Fuat Önen
BU DEVLETE KARŞI CİDDİ HAYAL KIRIKLIKLARI, KALKIŞMALAR BEKLEMEMEK LAZIM
Kürdistanî siyasetinin görevi, bu sistemi teşhir etmek ve bu devleti Kürdistan'dan çıkarmaya çalışmaktır. Kürdistan'dan çıkarmaya çalışırken de bunu tüm yönleriyle teşhir etmek görevimizdir. Bunun yerine devletle uzlaşma arayışı, devletten re...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (128)


MEVCUT İKTİDAR, SEÇİMLERİ ERTELEYEBİLİR Mİ?
Fuat Önen
MEVCUT İKTİDAR, SEÇİMLERİ ERTELEYEBİLİR Mİ?
Şu anda, ciddi bir paralel devlet yapısına sahiptir mevcut iktidar. Paralel bir ekonomiye sahipler. Paralel güvenlik güçlerine, paralel yargıya yani devletin bütün sahalarında paralel örgütlenmeleri var ve kendi kanunlarını hiçe sayarak, devlet yönet...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (112)


ÖFKEYİ, BİLİNCE DÖNÜŞTÜRECEK OLAN, ÖRGÜTTÜR.
Fuat Önen
ÖFKEYİ, BİLİNCE DÖNÜŞTÜRECEK OLAN, ÖRGÜTTÜR.
Dolayısıyla; anlayışından, niteliğinden, yapmaya çalışacaklarından, bağımsız birlik çağrıları; evet iyi niyetlidir. Bütün Kürtlerin belki gönlünden geçen iyi niyetli bir çağrıdır. Ama yani bu çağrılar artık geride kalmalıdır. Özel somut hedefli; anla...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (165)


ALGI YÖNETİMİ
Fuat Önen
ALGI YÖNETİMİ
Bu devletin yönettiği topluluk da bu fikre yabancı değil, büyük ölçüde içselleştirmiştir. Yani devletin bu planını, büyük ölçüde içselleştirilmiş bir Türk toplumu var. Öyle ki elbette ki içinde devrimcileri, sosyalistleri, ilericileri vardır. Ama ağı...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (99)


Page 1 of 22First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  10  Next   Last   
soap2day