86 yıl önce Türk devleti, Dersim'e sefer kararı aldı. Dersim aslında Kürdistan'dır ve Dersimliler, Dersim'i Kürdistan olarak tanımlarlar. Aslında Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti de Dersim'i Kürdistan olarak tanımlar. Türk devleti, böyle bir sefere niye ihtiyaç duydu? Temel nedeni şudur: Dersim, Kürdistan'ın yıkılmayan son kalesi idi. Tarih boyu çeşitli işgalcilerin saldırısına maruz kalan Dersim, hiçbir zaman işgalcileri, Dersim'in içine sokmamıştır.
Kürdistan ve Kürt milletinin yokluğu üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti için bunun tasfiye edilmesi lazımdı. Bunun dışında hiçbir nedeni yoktur. Yıkılmayan bu kaleyi yıkmak için 1937’de bir sefer başlattılar. Bu bu seferin başında, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü var idi. 1938’de ikinci seferi başlattılar. Bu seferin başında da bu sefer, Mustafa Kemal ve Celal Bayar var idi.
Dolayısıyla önce şunu anlamamız lazım. Dersim jenosidinin, Dersim seferinin esas nedeni; Dersim'in, Kürdistanî kimliğidir. Evet, Dersim'de yaşayan Kürdistanlıların çoğunluğu, Rêya Heq inancına sahiptirler. Ama bu, inanca dönük, inançtan dolayı yapılan bir saldırı değildi. Dersim katliamının esas nedeni; Dersim'in, Kürdistan'ın yıkılmayan son kalesi olmasıdır. Dersim katliamı, Dersim jenosidi derken; bunu, Dersim'in kimliğini unutmadan, Dersim'in Kürdistanî kimliği üzerinden hatırlamamız lazım.
Türkiye siyaseti, 1937’de İnönü ve 1938’de Celal Bayar, Dersim'e sefer eylemişlerdi. Türkiye siyaseti, 1945’ten sonra ikiye bölündüğü zaman, esas olarak biri İnönü'nün geleneksel çizgisini sürdüren CHP ve onun yanlısı olan partiler; işte, Demokratik Sol Parti, Memleket Partisi gibi partiler üzerinden yürüdü, Türkiye'de egemen siyaset. Diğeri de Celal Bayar- Menderes çizgisinin devamcısı olan partilerdir. Bunlar da işte; Adalet Partisi, Anavatan Partisi, en son Adalet Kalkınma Partisi ve buna benzer bir dizi siyasi parti.
Dolayısıyla bugün, Türkiye'deki egemen siyaset, 1937 ve 1938’de Dersim katliamının mimarları olanların devamcılarıdır. Bir tarafı Bayar, Menderes'in torunlarıdır. Öbür tarafı, İnönü'nün torunlarıdır. Hepsi toptan, Mustafa Kemal'in torunlarıdır.
Peki Seyit Rıza'nın torunları ne yapıyor 2023’te? Seyit Rıza torunlarının bir kesimi; Dersim celladı İnönü'nün torunlarını, Kürdistan'a taşımakla meşguller. Seyit Rıza torunlarından bir kesimi de Menderes-Bayar'ın torunlarını, Kürdistan'a taşımakla meşguldürler. Seçimi bu tarih bilinciyle ele almamız lazım. Bugün, karşımıza çıkarılan ve Kürt siyasetinin önemli bir çoğunluğu tarafından desteklenen bu iki cephe, Dersim katliamının cellatlarının torunlarıdır.
Dersim ve Seyit Rıza'yı anan aynı insanlar, Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği Millet İttifakı'na oy ver çağrısı yapabilmektedirler… Bu, çok açık söylemek gerekirse iki yüzlülüktür. Hem Dersim'i ve Seyit Rıza’yı anacaksın; Seyit Rıza’yı, Alişer’i, Zarife Hanım'ı ve onların yoldaşlarını, on binlerce insan öldürüldü Dersim'de. Hem onları anacaksın, hem onların katillerini Kürdistan'a taşıyacaksın. Kürdistan'da binlerce, on binlerce Kürdistanlıyı, Kılıçdaroğlu'nu karşılamaya çağıracaksın. Bu iki yüzlülüktür.
Hepimiz şehitlerimize borçluyuz. Ve biliyorsun defalarca söylüyorum; 150 yıllık ulusal kurtuluş mücadelemizde, şehitlerimizin sayısı birçok devletin nüfusundan daha fazladır. Biz bunlara ve bu ülkeye borçluyuz. Bu borç; ancak, Bağımsız Birleşik Kürdistan kurularak ödenebilir. Bağımsız Birleşik Kürdistan yolunda yürümeyenlerin, şehitlerimize sahip çıkmaları, onların anısına sahip çıkmaları, ikiyüzlülüktür. Sadece ve ancak, yitirdiğimiz insanlara olan borcumuzun, Kürdistan'ın kurtuluşu, bağımsızlığını esas alarak anılabilir. Öncelikle Dersim konusunda kısaca bunu söyleyeyim.
Kadıköy'de öldürülen genç için de birkaç satır söylemek gerekirse; Bu ortalama bir Türk hassasiyetidir. Ve yüz yıldır, Kürdistan'ı ve Kürt millet gerçekliğini ortadan kaldırmaya çalışan, Türkiye Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği insan tipidir.
Bu tip, tekil bir tip değildir. Bu işte esrar çekmiş, kafayı yemiş bir tip değildir. Bundan milyonlarca insan vardır. Bu milyonlarca insanı ideolojik olarak üreten, Türk Egemenlik Sistemi’dir. Çünkü Türk egemenlik sisteminin kendi oluşturduğu, oluşturmaya çalıştığı millete yaptığı vaaz şudur: Kürdistan olursa biz olmayız. Bu, bu toplumda, Kürdistan düşmanlığını içselleştirmiş ve böyle her an, Kürdistanlıları öldürmeye hazır, bir toplumsal psikoloji oluşturmuştur. Onun için bu katili, işte tekil bir olay yapılmış bir şey olarak değerlendirmemek lazım. Bunun gibi milyonlarca insan var Türk Devleti'nin yaratmaya çalıştığı, milletin unsurları arasında milyonlarca insan var.
04-05-2023
Utopia TV