×
PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê

PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê
Di van şerdan de eger PKK dixwaze ber bi axa Başûr ve paşve here, divê bi hikûmeta Başûr re li hev bike û li gorî serwerîya Başûr tevbigere. Na, heke PKK serwerîya Başûr nas nake divê di qada şer de bimîne û li dijî hicûmên dewleta dagirker têbikoşe....
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2351)


Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Fuat Önen
Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Di dawîya sala 2012yan de pêvajoyeke nû li Îmraliyê hat li darxistin. Çarçoweya vê pêvajoyê di peyama Ocalanî ya di Newroza 2013yan de hate destnîşan kirin. Di wê peyamê de işaretî 3 ruhan û xwişk û biratîyekê dihat kirin. Gîyanên ku dê “Kêşeya...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2488)


Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Fuad Onen
Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Yek ji wan (Mîthat Sancar), hewl dide ku meclîsa tirkan, dewleta tirkan, Ataturkê tirkan û ataturkçîtîya tirkan li pêş çavên me xweş bike. Yê din jî (Firat Aydinkaya), hewl dide ku kurdan li pêş çavên me reş bi...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2308)


BANGA HELWÊSTGIRTINEKE BI RÛMET
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. Her çend rayedar û berdevkên vê sîstemê vî şerî weke li dijî terorê bi nav bik...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2888)


DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Fuad Onen
DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Diplomasî, sîyaseta nazenîn e. Ji bo diplomasîyeke baş, berî her tiştî siyasteke baş, yekgirtî û Kurdistanî pêwîst e. Li başûrê welatê me mixabin siyaseteke bi vî rengî ne serdest e. Parlamana me heye, hikumeteke me heye lê siyaseteke serxwebûnxwaz û...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3254)


Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Fuad Onen
Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Qendîl rêzeçîya ye û di sêkoşeya başûr, bakur û rojhilatê Kurdistanê de dimîne. Dagirkirina wê derê ne ew çend hêsan e. TC çima di vê deme de qala dagirkirina Qendîlê dike? Li Tirkîyê hilbijartin heye, argumenta her du bereyên dagirker (Cumhur û Mill...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2861)


HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Em nabêjin ku hilbijartina Tirkan me aleqedar nake, em dibêjin ku ev hilbijartina dewleteke dagirker e, hebûna dewleta Tirkan li Kurdistanê ne rewa ye, ev dewlet bi hemû dam û dezgehên xwe dagirker e û divê ev dewlet ji bakur-rojavayê Kurdistanê derk...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2774)


HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Ne xwezayî ye ku sîyasetmedarên Kurdan wek yên Tirkan bipeyivin, nakokîyên di nav sîyaseta Tirkan de mezin bikin û di nav sîyaseta Tirkan de ji xwe re li cîyekî bigerin. Divê sîyasetmedarên Kurdistanê zanibin ku ev ne hilbijartina me ye, ev hilbijart...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2823)


TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Fuad Onen
TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Şerê li cebheya Kerkûkê rû da, bersîva dewletên dagirker û parêzerên sistemê ye. Di vê cebheyê de em têkçûn. Berpirsê vê têkçûyinê yê yekem Serok Barzanî ye. Ev bêyî ku em hûrgilîyên şerê cebheya Kerkûkê bizanibin wisa ye. Serokatî ne ciyê gazindan c...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3672)


YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Fuad Onen
YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Di nav tevgerên rizgarîya neteweyî de kesî bi qasî tevgera rizgarîya neteweyî ya Kurdan nîqaşên teorîk nekiri ye. Em di nivîsarên Ho Shi Min, Amilcar Cabral, Mahatma Ghandi, Fidel Castro û yên wekî wan de tûşî nîqaşên teorîk li ser netewe an netewepe...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (4059)


Page 1 of 5First   Previous   [1]  2  3  4  5  Next   Last   
20

Yakındoğu: Jenosid bölgesi

Değerli arkadaşlar, Kürdistan’daki jenosidi üç bölümde tartışmak istiyorum. Birincisi bölgeseldir, ikincisi Türk Egemenlik Sistemi’nin özellikleridir, üçüncüsü de bu sistemin Kürdistandaki uygulamalarıdır.
 
Kendimize bölge olarak nereyi seçmeliyiz? Böyle bir sorun var orta yerde. Bu son 40-50 yılda, Kürt aydın ve siyasetçileri de, Kürt halkını bir Ortadoğu halkı, Kürdîstan’ı da bir Ortadoğu ülkesi gibi tarif ediyorlar. Bu tarif bir tarzda bize dayatıldı. Ve ne yazık ki bu bir değerlendirme ve muhakemeden geçirilmeden kabul ediliyor. Doğu, şu anda dünyada iki bölümdür; Ortadoğu ve Uzakdoğu. Basit bir akıl ve mantık ile düşünürsek; bir yerin ortası ve uzağı varsa, yakını da olmalıdır. Herhangi bir işimizi programlarken bile, kısa (yakın), orta ve uzun (uzak) diye bölümlere ayırıyoruz.
 
Doğu, daha önce üç bölümden oluşuyordu; Yakındoğu, Ortadoğu ve Uzakdoğu. Bu isimlendirme dışsaldı, Doğu’dakiler kendilerini böyle isimlendirmemişti. Batılılar bölgeyi böyle isimlendirmişlerdi. Bu isimlendirme Bizanslılarla başlamış. Bizanslılar, Bizans’ın (İstanbul)doğusunda kalan topraklarını Anatolia (Anadolu) olarak isimlendirmiş, yani Anadolu Bizanslıların İstanbul’un doğusunda kalan topraklarının ismidir. Bizanslıların doğudaki esas komşusu Yakındoğu’dur, Yakındoğu’dan ötede olan Ortadoğu’dur, daha ötede olan da Uzakdoğu’dur.


1930’lu yıllara kadar, literaturdeki isimlendirme  de bu tarzdaydı. Bu yıllardan itibaren, Yakındoğu gündemden kalkıyor ve hiç kimse de bunu düşünüp sorgulamıyor; Yakındoğu nereye gitti, niye ortadan kalktı?
Burada söylemem gerekir ki, bu bir isimlendirme sorunu değildir. Yakındoğu, Doğu ve Batı arasında kalan bir bölgedir. Bu bölgenin kültürü de siyaset tarzı da, Doğu ve Batı’daki gibi değildir, epey farklıdır. Yakındoğu, bir geçiş bölgesidir, Doğu ve Batı arasında bir köprü gibidir.
 
Yakındoğu işleri hakkında Lozan Konferansı
Yakındoğu, resmi belgelerde en son Lozan Antlaşmasında yer alır. Bildiğiniz gibi, Lozan Antlaşması Türkler tarafından fetişize edilir, Türk Devleti’nin en önemli ve kurucu antlaşması olarak kabul edilir. Fakat çok tuhaftır ki (bir o kadar da anlaşılırdır ki),Türkler bu antlaşmanın tam ismini hiçbir zaman söylemezler. Sadece Lozan Antlaşması olarak sözederler. Bu antlaşmanın resmi ismi şöyledir: Yakındoğu işleri hakkında Lozan Konferansı. Bundan da anlıyoruz ki, Birinci Dünya Savaşı’nın egemenleri Yakındoğu’yu tanzim etmek, paylaşmak için bu konferansı düzenlemişler. Yakındoğu’daki sorunlara çözüm bulmak için bu konferans düzenlenmiştir.
 
Fakat bu konferansın sonucunda Yakındoğu’yu ortadan kaldırmışlar. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki egemen devletler sisitemi, Yakındoğu ve Ortadoğu’yu yeniden tanzim etmişler, aralarında paylaşmışlar ve Yakındoğu’yu ortadan kaldırmışlar. Aslında jenosid açısından bakılırsa, bu en büyük jenosidtir, bütün bir bölge ortadan kaldırılmış, yok edilmiş. Artık Yakındoğu yoktur ve literatürde yer almıyor.
 
Peki Yakındoğu neresidir? Bu tür bölgeler biraz rölatiftir, sınırlar çok net değildir, biraz ötede ya da beride olabilir. Ama esas olarak Yakındoğu, Karadeniz’in doğusu ile Akdeniz’in doğusu arasında kalan bölgedir, coğrafi bölge olarak Yakındoğu burasıdır. Bu bölgede kalan ülkeler de şunlardır: Ermenistan, Kürdistan ve Kilikya. Esas olarak bu üç ülke Yakındoğu’yu teşkil ederler. Doğulu ve Batılı güçler arsındaki bütün savaşlar bu bölgede yaşanmıştır. Doğulu ve Batılı güçler, birbirlerini altetmek için savaşıyorlar, fakat savaşları bu bölgededir ve ağırlıklı olarak da Kürdistanda’dır.
 
Diyebilirim ki, Yakındoğu’nun merkezinde kalan ülke Kürdistan’dır. Yeni devletler sisteminin kuruluşuyla birlikte Yakındoğu ortadan kaldırıldı, Kürdistan paylaşıldı, Kürdistan’ın üç parçası Ortadoğulu olarak üç devletin (İran, Irak, Suriye) sınırlarında kaldı, Kürdistan’ın en büyük bölümü (Kürdistan’ın kuzeyi) de Türk Egemenlik sisteminin bir parçası olarak Batılı kabul edildi.
Bu bölge yani Yakındoğu, Türk devletinin jenosid alanıdır. Bazı devletler için nüfuz bölgesi vardır, örneğin Afrika’nın kuzeyi Fransa’nın nüfuz bölgesidir. Türk devletinin jenosid bölgesi de Yakındoğu’dur. Jenosid ile ilgili tüm uygulamaları bu bölgede gerçekleşmiştir. Ermeni jenosidi buradadır, Potnusların katliamı bu bölgededir, Kilikya’daki Ermenilerin katledilmesi de bu bölgededir. Önemli bir konu da şudur; Nusayriler de bu bölgenin bir halkıdır. Bildiğiniz gibi, Nusayriler Türkiye ve Suriye arasında ikiye bölündüler, Nusayrî dağları Türkiye ve Suriye devletleri arasında sınır olarak kabul edildi. Yarısı kadarı Türkiye tarafında Antakya, Mersin gibi şehirlerde kaldı, oralara yerleşti. Diğer yarısı da çoğunlukla Suriye’deki Tedmır,Lazkiye çevresinde kaldı. Nusayrîler, Türkiye’de Şii veya Alewi gibi görülüyor. Dini inançları Aleviliğe çok yakındır, dini inançları Dersimli Kızılbaşlarla yüzde yüz örtüşmezse bile, ortak yanları dini olarak çoktur. Nusayriler de Yakındoğu’daki bir halktır.

Bana göre, gerek Kürdistan sorunun anlaşılması, gerekse Türk egemenlik sisteminin uyguladığı  jenosid siyasetinin anlaşılması bakımından, bu bölgeninin gerçekliği ve ortadan kaldırılmasının anlaşılması, anahtar gibidir. Bundan dolayı bunu düşünmeliyiz ve anlamaya çalışmalıyız.
 
Çoğu zaman bir anlayış fikirlerimizi kökten değiştirebilir. Galiba 7-8 yıl önce, Yakındoğu konusunda daha derinlikli olarak düşünmeye başladım. O zamandan beri, benim yanımda “biz Ortadoğuluyuz” diyenlere kızıyorum ve şöyle diyorum “hayır biz Ortadoğulu değiliz, biz Yakındoğuluyuz.” İnanın ki Yakındoğu tesbiti ve anlayışı beni çok etkiledi ve siyasi tavrım bu anlayış ile değişti. Bundan dolayı da, arkadaşlara önerim şudur; Kürt halkını bir Yakındoğu halkı, Kürdistan’ı da bir Yakındoğu ülkesi olarak düşünün ve tarif edin. Bu anlayışın düşünce, duygu ve tavırlarınızda değişime yol açtığını göreceksiniz.
07.01.2012
Kürd-Kav konferansından bir bölüm
 
Posted in: tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Fuat Önen
BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Îşgalciler bize al vatandaşlığı ver vatanını diyorlar. Demirtaşın kürtler daha ne yapsın size vatanlarını verdiler sözünü bu çerçevede anlamak lazım. Bu işgalciliğe tesllim olmak anlamındadır. 100 yıllık bu işgalci proje zaman zaman eşit vatandaşlık,...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2295)


KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Fuat Önen
KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Bizim klasik literatürümüzde, üstte dava vardır, bu davayı gerçekleştirmek için, örgüte ihtiyaç vardır. Örgüt ikinci sıradadır. Bu örgütü yönetmek, sürdürmek için kadrolara ihtiyaç vardır. Bu kadrolar arasında biri, bu işe daha yeteneklidir. Dolayısı...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2225)


BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Fuat Önen
BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Kuzey Suriye, Batı Kürdistan değildir. Kuzey Suriye, Sünni-Arap coğrafyasıdır ve bizim güneyimizdedir. Batı Kürdistan’ın güneyindedir ama Suriye’nin kuzeyidir. Önce orda teritoryal meselenin açıklığa kavuşturulması lazım. PYNK ile ENKS&rs...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2124)


ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Fuat Önen
ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Devlet, Kürdistan için Kürdistanlıların birlikte yaşama hukukunun cisimleşmesi anlamına geliyor. Devlet Kürdistan için, Kürt toplumunun normalleşmesi anlamına geliyor. Biz anormal bir toplumuz. Bu anlamda birçoğumuzun kişiliği hastalıklı, çünkü çocuk...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2112)


NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Fuat Önen
NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Şimdi siyasal temsiliyet nasıl olacaktır?  Bakın dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir işgalci güç, hiçbir sömürgeci, hiçbir emperyalist durduk yerde senin siyasal temsiliyetini kabul etmez. Sen bunu kabul ettireceksin. Kürdistanî siyaset bunu kabul ...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1887)


GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Fuat Önen
GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Siyaset bir temas meselesidir, eğer Batı Kürdistan ile ilgili bir girişimde bulunacaksak, önce Batı Kürdistanlılarla temas edelim. Böyle bir öneride bulundum ve dedim ki Batı Kürdistan’da 42-43 parti var. 15 tanesi ENKS’de, 25 tanesi PYNK...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3762)


AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Yani kısaca şunu söyleyeyim, halk savaşı işte kırlardan kentlere gerilla mücadelesi, güneydeki peşmerge savaşı da budur. Şimdi bu bir köy toplumu gerektirir. Eğer sizin köylü nüfusunuz, %75’ten %25’e düşmüşse, siz hangi toplumsal realitey...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1869)


AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Bu yüzyıllık dönem içinde, bu devlet hiçbir zaman Kürdistan meselesinin eşit haklılık, adalet üzerinden çözümlemek için hiçbir projeye sahip olmamıştır. Yapılanların hepsi, işgalciliği yeni formlarda sürdürme çabasıdır. Bugün eğer “Kürtler vard...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2023)


Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Fuat Önen
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş. Sosyal medyada buna dönük tepkiler yoğunlaştı. Kürt sorunu vardır diyen arkadaşlar bu açıklamaya kızmışlar. Dikkat edilirse kızgın arkadarkadaşların çoğu 2005 yılında Erdoğanın "kurt soru...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1585)


Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Fuat Önen
Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Kürdistan da bağımsızlıkçılık görünür değildir. Kuzey Batı Kürdistan’da da bu böyledir, Kürdistan’ın diğer parçalarında da bu böyledir. Yalnız şuna dikkat etmenizi isteyeceğim, son bir-iki yılda özellikle Orta Güney Kürdistan’da cid...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1994)


Page 1 of 9First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  Next   Last   
123movies