×
PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê

PKK û Desthilata li Başûrê Kurdistanê
Di van şerdan de eger PKK dixwaze ber bi axa Başûr ve paşve here, divê bi hikûmeta Başûr re li hev bike û li gorî serwerîya Başûr tevbigere. Na, heke PKK serwerîya Başûr nas nake divê di qada şer de bimîne û li dijî hicûmên dewleta dagirker têbikoşe....
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2373)


Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Fuat Önen
Mirovê Aqil: Mîthat Sancar
Di dawîya sala 2012yan de pêvajoyeke nû li Îmraliyê hat li darxistin. Çarçoweya vê pêvajoyê di peyama Ocalanî ya di Newroza 2013yan de hate destnîşan kirin. Di wê peyamê de işaretî 3 ruhan û xwişk û biratîyekê dihat kirin. Gîyanên ku dê “Kêşeya...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2509)


Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Fuad Onen
Du fîgurên 23-24ê Nîsanê: Mîthat Sancar û Firat Aydinkaya
Yek ji wan (Mîthat Sancar), hewl dide ku meclîsa tirkan, dewleta tirkan, Ataturkê tirkan û ataturkçîtîya tirkan li pêş çavên me xweş bike. Yê din jî (Firat Aydinkaya), hewl dide ku kurdan li pêş çavên me reş bike,...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2324)


BANGA HELWÊSTGIRTINEKE BI RÛMET
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. Her çend rayedar û berdevkên vê sîstemê vî şerî weke li dijî terorê bi nav bik...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2906)


DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Fuad Onen
DIVÊ KURD YEKÎTÎ Û SERXWEBÛNA KURDISTANÊ JI XWE RE BIKIN MIJARA MAN Û NEMANÊ
Diplomasî, sîyaseta nazenîn e. Ji bo diplomasîyeke baş, berî her tiştî siyasteke baş, yekgirtî û Kurdistanî pêwîst e. Li başûrê welatê me mixabin siyaseteke bi vî rengî ne serdest e. Parlamana me heye, hikumeteke me heye lê siyaseteke serxwebûnxwaz û...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3274)


Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Fuad Onen
Dewleta Tirkan nikare bi serê xwe li Qendîl ê operasyoneke leşkeri bimeşîne
Qendîl rêzeçîya ye û di sêkoşeya başûr, bakur û rojhilatê Kurdistanê de dimîne. Dagirkirina wê derê ne ew çend hêsan e. TC çima di vê deme de qala dagirkirina Qendîlê dike? Li Tirkîyê hilbijartin heye, argumenta her du bereyên dagirker (Cumhur û Mill...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2879)


HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINA TIRKAN, HDP Û HELWESTA HIN PARTÎYÊN KURDAN
Em nabêjin ku hilbijartina Tirkan me aleqedar nake, em dibêjin ku ev hilbijartina dewleteke dagirker e, hebûna dewleta Tirkan li Kurdistanê ne rewa ye, ev dewlet bi hemû dam û dezgehên xwe dagirker e û divê ev dewlet ji bakur-rojavayê Kurdistanê derk...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2790)


HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Fuad Onen
HILBIJARTINÊN DEWLETÊN DAGIRKER Û HELWESTA KURDAN
Ne xwezayî ye ku sîyasetmedarên Kurdan wek yên Tirkan bipeyivin, nakokîyên di nav sîyaseta Tirkan de mezin bikin û di nav sîyaseta Tirkan de ji xwe re li cîyekî bigerin. Divê sîyasetmedarên Kurdistanê zanibin ku ev ne hilbijartina me ye, ev hilbijart...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2841)


TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Fuad Onen
TÊKÇÛNA ŞERÊ CEBHEYA KERKÛKÊ
Şerê li cebheya Kerkûkê rû da, bersîva dewletên dagirker û parêzerên sistemê ye. Di vê cebheyê de em têkçûn. Berpirsê vê têkçûyinê yê yekem Serok Barzanî ye. Ev bêyî ku em hûrgilîyên şerê cebheya Kerkûkê bizanibin wisa ye. Serokatî ne ciyê gazindan c...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3692)


YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Fuad Onen
YEKÎTÎYA KURDAN Û YA PARTÎYÊN KURDAN JI HEV CUDA NE
Di nav tevgerên rizgarîya neteweyî de kesî bi qasî tevgera rizgarîya neteweyî ya Kurdan nîqaşên teorîk nekiri ye. Em di nivîsarên Ho Shi Min, Amilcar Cabral, Mahatma Ghandi, Fidel Castro û yên wekî wan de tûşî nîqaşên teorîk li ser netewe an netewepe...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (4076)


Page 1 of 5First   Previous   [1]  2  3  4  5  Next   Last   
24

Türk güvenlikgüçlerinin tutumu ve Türk Egemenlik Sistemi


Çalışma Grubumuzun Urfa toplantısına hoş geldiniz. Toplantıyı hazırlayan,katılan arkadaşlara teşekkür ederek başlıyorum. Doğrusu bugünkü toplantıdakonuşmayı düşünmüyordum, arkadaşları dinlemek istiyordum. Ancak birkaç noktadadüşüncelerimi paylaşmak ihtiyacı duydum. Birinci nokta Türk güvenlik güçlerinintutumuna ilişkindir. Van’da kaymakam, D.Bakır’da valilik talimatıylatoplantılarımızı kamerayla kaydeden emniyet güçleri, Urfa’da mahkeme kararıylaarama yapma, kamerayla kayıt yapma yetkisiyle salonda bulunuyorlar. Türkegemenlik sisteminin Grubumuza dönük bu kanunsuz edimleri hakkındasöyleyeceklerimi kendilerinin de anlaması için Türkçe söyleyeceğim.

Birincisi, Türkegemenlik sisteminin (TES) ülkemizdeki varlığı gayri-meşrudur. Kürt halkı kenditopraklarında kendi kendisini yönetme hak ve yeteneğine sahiptir. Bu hakkıngaspına dayalı TES’nin ülkemizdeki varlığı haksız ve gayri-meşrudur.

İkincisi kapalı salontoplantılarının polisçe izlenip kamerayla kaydedilmesi mer’i Türk kanunlarınagöre de kanunsuzdur. Emniyet güçlerinin toplantımızı izleyip kameraylakaydetmeleri kendi yasalarına da aykırıdır ve caydırma, tehdit amaçlıdır. Bunukabul edilemez buluyor ve şiddetle protesto ediyorum.

Üçüncüsü ve dahaönemlisi şudur: Mahkeme kararını okudum. Grubumuzdan söz ederken ‘sözdeKürd Ulusal Demokratik Çalışma Grubu’ diyor. Buradaki ‘sözde’ kelimesiGrubumuzun adındaki Kürd sözcüğü için kullanılmıştır. TES’nin temsilcileri,ideologları Kürd ve Kürdistan sözcüğünü gördükleri her yerde başına ‘sözde’sözcüğünü de eklemektedirler. ‘Sözde Kürd ulusu’, ‘sözde Kürdistan’, ‘sözdeKürd devleti’, ‘sözde Kürd bayrağı’ vs. İnkar ve imha sistemi olan TES Kürdeait ne varsa her şeyi yapay göstermekte ve sözde sözcüğüyle aşağılamaktadır.Buna isyan etmeliyiz, isyan ediyorum. Kürde ait ne varsa hepsini yapaygösterip, sözde sözcüğüyle aşağılayanların kendileri, kavramları, sistemleri nekadar sahihtir, ne kadar gerçektir?

“Sözde” Türk KurtuluşSavaşı ve Kürtler

Sonda söylenecekleribaşta söyleyeyim: Kürdlerin ulus, ülke, devlet, bayrak gerçekliklerini ‘sözde’sözcüğüyle aşağılamaya çalışanlar kendi yapaylıklarını, kendi ‘sözde’liklerinigizlemeye çalışıyorlar.

Hepimiz öğrencilikyıllarımızda ‘Türk Kurtuluş Savaşı’ hikayelerini okuduk. Gerçekte bu coğrafyadaTürk kurtuluş savaşı var mıdır? Böyle bir savaş yoktur arkadaşlarım. Bu sözdekurtuluş savaşıdır. Birinci Dünya savaşı bir yönüyle merkezi-feodalimparatorlukların çöküş savaşıdır. Bu savaştan sonra Avusturya-Macaristanİmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu da çökmüştür. Dünyada hiçkimse imparatorlukları ayakta tutma savaşına kurtuluş savaşı dememiştir,Türkler hariç! 1914-18 savaşı da 1919-23 savaşı da kurtuluş savaşı değildir.1914-18’de Osmanlı imparatorluğu paylaşım savaşına katılmış ve yenilerekçözülmüştür. 1919-23 savaşı da Osmanlı’dan kalan devleti ayakta tutma, yeniuluslar arası sisteme uyarlama ve içerde iktidar savaşıdır. Yine bu savaşKürdistan’ı parçalayıp uluslarası sistemle uyum içinde devletsiz, siyasistatüsüz bırakıp yönetme savaşıdır. Hiçbir biçimde kurtuluş savaşı değildir,Kürdlere dönük ulusal imha savaşıdır.

Peki bu savaştan sonrakurulan devlet bir ulus-devlet midir? Değildir arkadaşlarım. Bu devletinegemenlik sınırları içinde birden fazla ulus yaşamaktadır ve bunlardan Kürdulusu her türlü ulusal-demokratik haklarından yoksun bırakılmış, inkar ve imhaedilmek istenmiştir. Söz konusu devlet biz kürdler bakımından sözdeulus-devlettir. Gerçekte sömürgeci, inkarcı, imhacı bir devlettir.

Türkiye’detanımlandığı şekliyle Türk ulusu gerçek bir ulus mudur? Değildir arkadaşlarım.Osmanlı’dan devralınan devlet ulus-devlet olarak tarif edilmiş, 1923’lerde budevlete temel olacak bir Türk ulusu olmadığı için de Osmanlı bakiyesinden birulus yaratılmaya çalışılmıştır. Kürd ulus gerçeğinin imhasını esas alan birprojeyle de böyle bir ulusun varlığından söz edilmektedir. Sözü edilen ulussözde bir ulustur, sahih (gerçek) değildir. TC coğrafyasında kendi topraklarındaçoğunluk oluşturan, tarihi, otantik bu anlamda sahih tek ulus Kürd ulusudur. Bugerçekliği reddeden her türlü yapı, kurum, teori, kavram sözdedir. Buyapaylıkların, ‘sözde’liklerin sahipleri tarafından Kürde ait her şeyin ‘sözde’kavramıyla aşağılanmaya çalışılması isyan ettiricidir, isyanımı dilegetiriyorum.

Ala Rengin

Yine de izinverirseniz bu sözde ulusal kurtuluş savaşının sözde kurtuluş şairlerindenbirinden bir dize okuyacağım. “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprakeğer uğrunda ölen varsa vatandır”. Sabahattin başkanın hümanist refleksleitiraz edeceğini biliyorum. Kuşkusuz hiçbirimiz kan ve ölümden söz etmektenzevk almıyor, sorunların kansız, ölümsüz çözümünü istiyoruz. Ancak yukarıdakidizenin geçmiş yüzyıldaki ulusal kurtuluş mücadelelerinin gerçeğini dilegetirdiğini de kabul etmeliyiz. Siyasal mücadele niyetler, dilekler üzerindendeğil gerçekler üzerinden verilir. Burada sorum şudur: Yeryüzünde kenditopraklarında özgürce dalgalanmak için Ala Rengin kadar uğruna kan dökülmüş birbaşka bayrak varmıdır? Benim bildiğim kadarıyla yoktur arkadaşlarım. Yine benimbilgilerime göre dünyada hiçbir toprak uğruna, vatan kabul edilmesi için Kürdtoprağı kadar vatan evladını feda etmemiştir. Her parçada uğruna on binlercevatan evladını feda ettiğimiz halde, Kürdistan vatanımız olarak kabuledilmemekte, Ala Rengin topraklarımızda özgürce dalgalanmamaktadır. Ve sözdeulusal kurtuluşçular, sözde ulus-devletçiler tarafından ‘sözde’ sözcüğüyleaşağılanmaya çalışılmaktadır, isyanım bunadır.

Güney Kürdistan mı,Kuzey Irak mı?

Son yıllarda ülkemizingüneyinde devletleşme yolunda ciddi adımlar atılmıştır. Güney Kürdistan’da AlaRengin nisbetten özgürce dalgalanmaya, Saddam'ın bile Kürdistan olarak kabulettiği, ancak TC'nin Kürdistan dememek için Kuzey Irak diye adlandırdığı bubölge Kürdistan bölgesi olarak tanımlanıp kabul görmeye başlamıştır. Bu, herparçadaki Kürdlerin kazanımı ve hepimizin sevincidir. Demin konuşan CelalMelik’in Kürdlük, yurtseverlik adına burayı hala Kuzey Irak olarak nitelemesiesef vericidir, kendisini şiddetle kınıyorum. Orası Kuzey Irak ya da Irak’ınkuzeyi değil, Kürdistan’ın güneyi Orta-Güney Kürdistan’dır. Sömürgecilerin bileKürdistan bölgesi demeye başladıkları, böyle demek zorunda kaldıkları günümüzdeKuzey Irak adlandırmasında ısrar etmek, bilinçli Kürd düşmanlığı değilse, budemokratik cumhuriyetçi arkadaşımızın dalaletidir.

Ala Rengin’indalgalanmasına “provakasyon” demek, gaflettir

Yine bu arkadaşÇalışma Grubumuzu da kastederek Kuzey Kürdistan’da bağımsızlık, federasyonistemek provokasyondur, bu provokatif istekler yüzünden bizim demokratiktaleplere dayalı mücadelemiz sekteye uğramaktadır’ demiştir. Bu gaflettir!Çalışma grubunun istekleri açıktır. Programımız herkesin anlayabileceği kadaraçık ve sadedir. Dünyada her ulusa hak sayılan hak talebinde bulunuyoruz: Kürdhalkı kendi topraklarında kendi geleceğini kendisi belirlemelidir. Kürdhalkının ulus ve ülke gerçeği kabul edilmelidir, Kürdlerin kendi topraklarındadevletleşme hakkına saygı gösterilmelidir. Kürdler bölgenin en eski, otantikhalklarındandır, ülkelerinde özgürce yaşamalıdırlar, Ala Rengin bu topraklardaserbestçe dalgalanmalıdır. Çalışma Grubunun talepleri ve programı budur. Bunuprovokasyon saymak gaflettir.

Mehmet Ağar’a “sayın”,Kürtlere provakatör, hain, ajan diyenler…

Diğer taraftan Türkdevleti, Genelkurmayı, siyasi partileri söz konusu olduğunda demokrasi,uzlaşma, diyalog sözcüklerini ağızlarından düşürmeyen, binlerce Kürdün, kendiinsanlarının katlinden sorumlu Mehmet Ağar’a bile sayın diye hitap edip,diyalogdan söz eden bu çevrenin, kendileri gibi düşünmeyen Kürd çevrelerine,provokatör, hain, ajan sözcükleriyle saldırmaları kabul edilemezdir,yurtseverce değildir. Bu tutumu şiddetle kınıyorum. Kem söz sahibine aittir.Aynı arkadaşın “kitle nerdeyse orda olmak lazım, federasyon, bağımsızlıkisteyenler marjinal gruplardır” şeklindeki yaklaşımı da yanlıştır. Doğrununölçütü kitleler değildir. Diğer taraftan bu arkadaşlar neyle güçlendiklerini deunutmuş görünüyorlar. Onlar Türkiyelilik siyasetiyle güçlenmediler. Kürdistanisiyasetle güçlendiler ve şimdi bu gücü Türkiyelileşmeye payanda ediyorlar. Bu,kürdleri siyasetten asimile etmektir. Bu, kürdleri düzene entegre etmeçabasıdır. Bu çevre yanlış yerde duran, yanlış yolda yürüyen kardeşlerimizdir.Türkiyelilik yanlış yerdir, üniter devlet savunusu, ulusal sorunu dil,kültür,genel af derekesine indirgemek yanlış yoldur. Bize dönük tüm saldırganlıklarınarağmen bu çevreyle ilgili şu düşüncemi tekrarlıyorum: Onlarkardeşlerimizdirler; son 25 yılda Türk egemenlik sisteminin zulmüne bizden dahafazla maruz kalmış, özgürlük mücadelemizin yükünü taşımış, onun için ağırbedeller ödemişlerdir. Buradan tekrar çağrıda bulunuyorum gelin Kürdistanizeminde ulusal özgürlük mücadelemizi birlikte verelim.

Çalışma Grubu, Kürdhalkının kendi ülkesinde devletleşmesini savunuyor

Çalışma Grubununprogramı yukarıda belirttiğim gibi açık ve basittir. Kürd halkının kendiülkesinde devletleşmesini savunuyoruz. Ulusal özgürlük hedefi tek bir sınıfın,çevrenin, ideolojik grubun kendi başına gerçekleştirebileceği bir iş değildir.Bunun için ulusal güçlerin birliğini savunuyoruz. Ulusal temsil örgütüyaratmayı hedefliyoruz. Bunun nasıl gerçekleşeceği elde ne olduğuyla ilgilidir.Kısa kısa şu düşünceleri tekrarlıyorum. Kuzey Kürdistan örgütler mezarlığıdır.1975 lerde peş peşe ortaya çıkan Kürd siyasi örgütleri mücadeleninihtiyaçlarına yanıt olamadıkları için çözülmüşlerdir.

Ayakta kalıp temsilgücüne de sahip olan ise Türkiyelilik tercihiyle mücadeleyi siyaseten asimileetme yolundadır. Mevcut grup, çevre, örgüt yapılarımız, bağımsız siyasişahsiyetlerimiz organize olmaktan, ulusal temsil örgütü yaratmaktan uzaktırlar.Mevcut örgütsel yapıları, eski örgüt bakiyelerinden oluşturulmaya çalışılansiyasi çevreleri, kendi içlerinde ve çevrelerinde organize olmaktan uzakşahsiyetleri temel alarak ulusal temsil örgütü yaratamayız.

Mevcut yapıları verialarak onların koordinasyonunu esas alan bir örgüt modelinin ihtiyaçlarımızacevap veremeyeceğini düşünüyorum. Yeni birleşik bir ulusal harekete ihtiyacımızvar. Birbirimizin ideolojik kimliklerine, siyasi, örgütsel aidiyetlerinesaygılı kalarak ama kürdistani devrimciler olarak yeni bir hareket oluşturmayaçalışmalıyız. Burada sağlayacağımız irade birliğiyle ulusal temsil örgütüyaratmayı hedeflemeliyiz. Kendi geriliklerimizi, örgütsüzlüğümüzü hareketedayatmamalı, birleşik hareketin aidiyetini esas alarak birlikte dönüşmeli,birlikte mücadele etmeliyiz.

Bu bilinçle üçüncügenel toplantıda program ve tüzüğümüzü yetkinleştirmeliyiz. Ulusal kongreoluşturmayı hedef olarak ilan eden bir örgütlülük oluşturmalı ve mevcut bütünyurtsever grup, parti ve çevreleri birlikte davranmaya çağırmalıyız. Tüzüğümüzbu nedenle kurumsal ve kişisel üyeliklere açık olmalıdır. Birleşik hareketinaidiyetiyle doğrudan örgütlenmeyi esas almalı, halkımıza ulusal birlik çağrısıyapmalıyız.

Hepinizi farklırenklerden, farklı seslerden oluşan birleşik ulusal hareketi yaratmak içinmücadeleye davet ediyor, dikkatleriniz için teşekkür ediyorum...

Urfa toplantisi 24 aralik 2006

 

Posted in: tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Fuat Önen
BİR AHLAKSIZ TEKLİF: EŞİT VATANDAŞLIK
Îşgalciler bize al vatandaşlığı ver vatanını diyorlar. Demirtaşın kürtler daha ne yapsın size vatanlarını verdiler sözünü bu çerçevede anlamak lazım. Bu işgalciliğe tesllim olmak anlamındadır. 100 yıllık bu işgalci proje zaman zaman eşit vatandaşlık,...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2322)


KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Fuat Önen
KOLEKTİF LİDERLİKTE, LİDER OLMAMALI MI?
Bizim klasik literatürümüzde, üstte dava vardır, bu davayı gerçekleştirmek için, örgüte ihtiyaç vardır. Örgüt ikinci sıradadır. Bu örgütü yönetmek, sürdürmek için kadrolara ihtiyaç vardır. Bu kadrolar arasında biri, bu işe daha yeteneklidir. Dolayısı...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2254)


BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Fuat Önen
BİREY – TOPLUM İLİŞKİSİ ve KOLEKTİF ÖNDERLİK MESELESİ
Kuzey Suriye, Batı Kürdistan değildir. Kuzey Suriye, Sünni-Arap coğrafyasıdır ve bizim güneyimizdedir. Batı Kürdistan’ın güneyindedir ama Suriye’nin kuzeyidir. Önce orda teritoryal meselenin açıklığa kavuşturulması lazım. PYNK ile ENKS&rs...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2148)


ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Fuat Önen
ULUSAL BAĞIMSIZLIK STRATEJİSİ ve DEMOKRASİ
Devlet, Kürdistan için Kürdistanlıların birlikte yaşama hukukunun cisimleşmesi anlamına geliyor. Devlet Kürdistan için, Kürt toplumunun normalleşmesi anlamına geliyor. Biz anormal bir toplumuz. Bu anlamda birçoğumuzun kişiliği hastalıklı, çünkü çocuk...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2141)


NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Fuat Önen
NİYE BAĞIMSIZLIKÇILIK, NİYE AYRILIKÇILIK?
Şimdi siyasal temsiliyet nasıl olacaktır?  Bakın dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir işgalci güç, hiçbir sömürgeci, hiçbir emperyalist durduk yerde senin siyasal temsiliyetini kabul etmez. Sen bunu kabul ettireceksin. Kürdistanî siyaset bunu kabul e...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1908)


GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Fuat Önen
GÜÇ BİRLİĞİ ve GÜÇ BİRLİĞİ’NİN GÜNEY KÜRDİSTAN’DAKİ TEMASLARI
Siyaset bir temas meselesidir, eğer Batı Kürdistan ile ilgili bir girişimde bulunacaksak, önce Batı Kürdistanlılarla temas edelim. Böyle bir öneride bulundum ve dedim ki Batı Kürdistan’da 42-43 parti var. 15 tanesi ENKS’de, 25 tanesi PYNK...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (3830)


AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK, BAĞIMSIZLIKÇILIK - KÜRDİSTANİ SİYASET TARZI
Yani kısaca şunu söyleyeyim, halk savaşı işte kırlardan kentlere gerilla mücadelesi, güneydeki peşmerge savaşı da budur. Şimdi bu bir köy toplumu gerektirir. Eğer sizin köylü nüfusunuz, %75’ten %25’e düşmüşse, siz hangi toplumsal realitey...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1893)


AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Fuat Önen
AYRILIKÇILIK VE BAĞIMSIZLIKÇILIK
Bu yüzyıllık dönem içinde, bu devlet hiçbir zaman Kürdistan meselesinin eşit haklılık, adalet üzerinden çözümlemek için hiçbir projeye sahip olmamıştır. Yapılanların hepsi, işgalciliği yeni formlarda sürdürme çabasıdır. Bugün eğer “Kürtler vard...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2044)


Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Fuat Önen
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş.
Türk Devlet Başkanı "kürt sorunu yoktur" demiş. Sosyal medyada buna dönük tepkiler yoğunlaştı. Kürt sorunu vardır diyen arkadaşlar bu açıklamaya kızmışlar. Dikkat edilirse kızgın arkadarkadaşların çoğu 2005 yılında Erdoğanın "kurt soru...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (1603)


Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Fuat Önen
Kürt siyasetinde egemen siyaset tarzı
Kürdistan da bağımsızlıkçılık görünür değildir. Kuzey Batı Kürdistan’da da bu böyledir, Kürdistan’ın diğer parçalarında da bu böyledir. Yalnız şuna dikkat etmenizi isteyeceğim, son bir-iki yılda özellikle Orta Güney Kürdistan’da cid...
Hejmara şirova (0)   Lê nerin (2015)


Page 1 of 9First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  Next   Last   
123movies